Klasik Yol: Satın Alma

Tarihin ilk dönemlerinden beri insanlar ellerindeki fazla malı ihtiyaçları olan mallarla değiştirmeye çalıştılar. Tarım devrimini bir şekilde kavrayıp bir ürün elde ettiğinizi düşünün. Rastgele bir ürün üretseniz büyük ihtimalle bu buğday olurdu. Buğday oldukça verimli bir bitki ayrıca. Bir yerden sonra siz ve ailenize yetecek hatta artacak kadar buğday elde edeceksiniz. Bu kalan artı ürünün çürümesini izlemek oldukça üzücü olacaktır bizim için. O yüzden en iyisi (hazır buğday ürünü yemekten sıkılmışken) başka şeyler üreten insanlarla etkileşime geçip onlardan güzel bir kumaş ya da lezzetli bir peynir almak. Bu oldukça insancıl bir durumdur. O ilk istek ticaret denen kavramı doğuruyor. Bütün mal sahibi insanlar (ve buğday sahibi biz) bir yerde bir araya geliyor -ki biz buna pazar diyoruz- ve kendi mallarını verip başka ürünler veya hizmetler elde etmeye çalışıyor. Bende bu var sen bana onu ver ben bunu veririm gibi basit bir iletişim var diyebiliriz. Peki bu sistem nereye kadar gidebilir? Ya birisi garip bir şekilde gülümseyerek gelip "Elindeki bir ton buğdayı bu güzel taşla değiştirmek ister misin? Buna mücevher diyoruz. Baksana pırıl pırıl!" dese ne derece güvenebiliriz ona?

 İşte burada her ürüne bir değer biçmeye başlıyoruz. Bir şekilde düşünmemiz gereken şey elimizdeki buğday 5 metal para mı yoksa 10 mu? İşte burada görünmez el teorisiyle karşılaşıyoruz. Pazardaki insanlar malına zoraki bir ideal paha biçmeliler ki zaten mala talep edenler işlemi gerçekleştirebilsin. Bu süreç biraz karışık gibi gelmesi normal ama baktığımız zaman bu neredeyse her gün yaptığımız bir işlem olan satın almaya karşılık geliyor.

Peki buğdaydan çıkıp durum hizmet almaya başladığında ne olacak? İhtiyaçlarımız basitken bu işlemler daha kolaydı. Hatta ürünler bile karışık bir hâl almaya başladı.

Peki bu karışıklıktan nasıl kurtulacağız. Sahip olduğumuz yüzlerce ürün arasından ihtiyacımız olmayan çokça ürün çıkıyor sonuçta. Peki neden onları bir kiralık eşya haline getirip hayatımızdaki bu kalabalıktan kurtulamıyoruz? Hem bu ek gelir elde etmek için de mükemmel bir yol. Size güncel bir örnek sunmak istiyorum. Beyza Varsapp'le beraber elinde kullandığı ürünleri kiralayarak Can Bonomo konseri bileti aldı.

Bu demek oluyor ki insanlık olarak buğday satmaktan çok daha farklı bir yerdeyiz. O zaman neden buna ayak uydurmuyoruz ki? İnsanın belki de en büyük yeteneğidir ayak uydurmak. O zaman alışkanlıklarımız da cebimize uymaya başlıyor bir yerde. Ayda bir oyun oynamak için satın almıyoruz da artık internetten playstation 4 kiralama diyerek aratıyoruz ve kullanabiliyoruz. Eşya kiralama fiyatları da ona uygun oluyor ki bknz: görünmez el.

Varsapp’in Güvence Sistemi ile kafandaki soru işaretlerini kaldırıyoruz ve tüm kiralama sürecini sen evinden çıkmadan, birlikte hallediyoruz. Güvenceye ve konfora İhtiyacın Varsa unutma Varsapp yanında!